News Detail

News Detail

Jul 31, 2015

Ucuz Beyin

Category: blog
Posted by: promedia

Ekonominin temel kuralıdır arz ve talep dengesi. Aslında bu işin kanunu çok basit görünüyor: Bir mal veya hizmet çoğalırsa, yani “arz” artarsa fiyat düşer. Eğer bir malı veya hizmeti satın almak isteyenler çoğalırsa, yani “talep” artarsa fiyat da artar. Uygulamada ise, arzın ve talebin buluştuğu noktada fiyat oluşur.

Ya aslında az olan arz veya talep, çokmuş gibi gösterilirse? Veya varken yokmuş gibi gösterilirse? Ya araya fırsatçılar girerse; kafalar karıştırılırsa, fiyat ne olur?

Günlük hayatta pek çok konuda sıklıkla karşımıza çıkan “spekülasyon” ve “manipülasyon”, fiyatın oluşumunda önemli rol oynuyor. Çoğunlukla birbirleri yerine de kullanılan bu iki terimin aslında oldukça farklı anlamları bulunuyor. Spekülasyon; belli bir konuda çıkartılan söylentiyi ifade ediyor. Manipülasyon ise, belli bir konuyu çarpıtmak veya birilerini kandırmak yoluyla haksız kazanç elde etmek anlamına geliyor.

Kendi tuttuğu futbol takımının 2-0 galip geleceğini iddia eden taraftarın bu sözü “spekülasyon” iken; hakemi tehdit ederek maçı 2-0 kazanan kulüp başkanının yaptığı manipülasyondur. Borsada spekülasyon suç değilken, manipülasyon suçtur.

Teknoloji marketindeki tezgahtar klimayı göstererek şu spekülasyonu yapıyor: “Bu fiyat geçen seneki fiyat. Mayıs ayında olduğumuz için, gelecek ay ürünün fiyatı en az %20 artar.” Diğer tezgahtar ise şöyle söylüyor: “Bu klimanın fiyatı geçen seneki fiyat. Üretici firmanın fabrikası bu ay yandığı için artık piyasaya mal veremiyor ve kıtlık yaşanıyor. Şu anda ürün her yerde %20 zamlı satılıyor. Ancak biz fiyatımızı henüz değiştirmedik ve en ucuza biz satıyoruz.” Eğer firmanın fabrikası yanmamış ise, bu manipülasyondur.

Borsada/pazarda fiyat, arz ve talep dengesi ile oluşuyor. Pazarlama mesajlarının hangisinin spekülasyon, hangisinin ise manipülasyon olduğunu bilmek, bazen hayat kurtarıyor. Ancak yine de, en pahalı ürün her zaman en iyi ürün olmayabiliyor.

Kaza geçiren hastanın yakınları, acil servisin bekleme odasında doktordan haber beklemektedirler. Yorgun adımlarla ameliyathaneden çıkan doktor umutsuzca konuşur: “Tek yaşam şansı var; o da beyin nakli. Oldukça riskli bir ameliyat, masraflar da cabası”. Şaşkın, üzgün ve çaresiz aileden biri sorar: “Peki ama fiyat nedir?” “Duruma göre değişir” der doktor. “Eğer erkek beyni kullanırsak 5,000 Euro. Kadın beyni kullanırsak ise 1,000 Euro”.

Uzun bir sessizlik çöker. Erkekler yere bakarak gülmemeye çalışırlar. Kadınlar erkeklerle göz göze gelmekten kaçarlar. Ama aralarından biri merakını yenemez ve “peki doktor bu fiyat farkının sebebi ne?” diye sorar. Doktor gülümser. “Arz – Talep dengesi” der. “Fiyat farkının ilk nedeni az bulunan ürünün daha değerli olması. Bir diğer nedeni ise; aynı kullanılmış arabalar gibi... Kadınlar akıllarını, yani beyinlerini çok kullandıkları için, kullanılmış beyinler ucuz oluyor. Tıpkı kullanılmış arabalar gibi, kullanılmış akıl, kullanılmış beyin. Oysa erkek beyni hiç kullanılmamış sıfır km araba gibi... o yüzden pahalı oluyor.”

yazar: Feray Alpay