News Detail

News Detail

Mar 22, 2016

Aslanın Dijital Ayak İzi!

Category: blog
Posted by: promedia

Bugün internette paylaştığın bir içeriğin, bir süre sonra CV’ni okuyan insan kaynakları müdürünün, teklifini inceleyen müşterinin veya kızını istediğin adamın seninle ilgili algısını ve kararını olumsuz etkileyebileceğinin farkında mısın?

Seninle ilgili bütün bilgiler, silsen dahi internetteki diğer bütün bilgiler gibi bir yerlerde kayıt altına alınıyor. İnternet herkese açık ve dünyadaki herkes bu bilgileri takip edebiliyor. Özellikle sosyal medya; adı üstünde “medya”. Ve umuma açık. Kendinle ilgili bilgileri ulusal bir günlük gazetenin üçüncü sayfasında herkese açık olarak yayınlamak ile sosyal medya hesaplarında yayınlamak arasında bir fark bulunmuyor. İnternette seninle ilgili her şey iz bırakıyor! Yediğimizi, içtiğimizi, her halimizi, her fikrimizi, bulunduğumuz mekanları sosyal medya platformları aracılığıyla insanlığın bilgi arşivine bırakıyoruz. İş arkadaşının dün gece hangi restoranda olduğunu, kuzeninin ne giydiğini, komşunun tuttuğu futbol takımını veya siyasi görüşünü, iş yapacağın kişinin ne tür ortamlarda ve hangi arkadaşlarıyla takıldığını bir çırpıda öğrenebiliyorsun. İnternette gezinirken tüm paylaşımlar, arkada bırakılan bir ayak izi gibi kalıyor. Paylaştığın fotoğraflar, ses ve görüntü kayıtları, blog yazıları ve arkadaşlarının sayfalarına yazdığın seninle ilişkilendirilebilecek her şey, senin dijital ayak izini oluşturuyor. 

Paylaştığın her şey bir gün karşına yeniden çıkabilir. Unutulmasını istediğin paylaşımların başkaları tarafından bulunabilir. Bugün öfkeyle yazdığın bir yazı veya yorumun bir süre sonra karşına çıkması, huzurunu kaçırması, işini bozması seni rahatsız etmez mi?

Belki haklı olarak internetteki paylaşımlarının senin özel hayatın olduğunu ve kimseyi ilgilendirmediğini düşünebilirsin. O zaman kendi özel bilgilerini neden medyada yayınlayasın ki? Yaşadığımız bu vahşi dijital ormanda doğrular ve yanlışlar yok, sadece popüler olanlar var. Herkes savcı, herkes hakim ve hatta cellat. Bu vahşi ormanı biz oluşturmadık, sadece bu ortamda bulunuyoruz. O yüzden bu henüz balta girmemiş ve kanunları oluşmamış ormanda yem olmamak ve bu düzene malzeme sağlamamak için; dikkat! Geçtiğimiz günlerde Yargıtay 12. Ceza Dairesi, bir başkasının Facebook hesabındaki herkese açık profil resmini alarak kullanan sanığı suçsuz buldu. Kararda, fotoğrafın herkese açık olması nedeniyle “hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yaymadan söz edilemeyeceği” belirtildi.

İşte bu yüzden internette paylaşılan içeriklerin başkalarınca da kullanılabileceğini unutmamak gerekiyor. Özellikle de birisine kızmışken öfke ile ani mesajlar ve yorumlar yazmak yerine, öfkenin geçmesini bekle. Her bir fotoğraf, video, ses kaydı, yazı, yorum gibi paylaşımı hem imla, hem de üslup olarak bir kez daha gözden geçirdikten sonra gönder tuşuna basmadan önce son bir kez daha düşün.

Ve en önemlisi; gerçek hayatta yapmayacağın hiçbir şeyi, internette de yapma!

İnternet her ne kadar faydalı, keyif ve heyecan verici bir platform olsa da, ayak izi ile karşılaştığında sonuçlarına hazır mısın?

Safariye çıkan avcı ormanda rastladığı yerliye sordu: “Aslanın ayak izini gösterebilir misin bana? Avlayacağım da.” Yerli, ormanın derinliklerini işaret etti: “Az önce buralarda bir aslan gördüm. Çabuk ol, yetişirsin ona.” Zavallı avcının yüzü sap sarı oldu, titremeye başladı: “Ben aslanın ayak izini sordum; aslanı değil!”

 

yazar: Feray Alpay
yazar-email: ferayalpay@promedia.com.tr