Araştırmada, IoT'nin mevcut durumunu ve farklı endüstriler üzerindeki etkisini değerlendirmek için 20 ülkedeki 3,100 BT ve iş açısından karar verme seviyesindeki yöneticilere sorular soruldu. Çalışma gösteriyor ki, hemen hemen bütün iş liderleri (97%) IoT’yi anlıyorlar, ancak çoğu ise IoT’nin tam tanımı ve kendi işleri için ne anlama geldiği açısından net değiller.
'Nesnelerin Interneti' terimini ortaya atan teknoloji vizyoneri Kevin Ashton, Aruba tarafından yazdırılan 'IoT’yi Anlamlandırma' adlı yeni e-kitabında aşağıdaki tanıma yer veriyor:
“ ‘Nesnelerin Interneti’, Internet’e bağlı algılayıcılar ve onların, açık, özel bağlantılar oluşturarak, verileri serbestçe paylaşarak ve beklenmedik uygulamalara izin vererek, Internet benzeri bir davranış göstermeleri anlamına gelir. Böylece bilgisayarlar çevrelerindeki dünyayı anlayabilir ve insanların sinir sistemi olabilirler.”
‘Beklentiden Fazlası’
Ashton, IoT'nin ticari faydalarını incelerken, IoT'den elde edilen gerçek dünyadaki faydaların asıl beklentileri bile aştığını gördü. Bu "beklentiden fazlası" iki temel performans alanında oldukça belirgin: iş verimliliği ve kârlılık.
Örneğin, iş liderlerinin sadece %16'sı IoT yatırımlarından büyük bir kazanç elde etmeyi planlamışlar, ancak uygulamadan sonra yöneticilerin %32'si kâr artışını gerçekleştirmiş. Benzer şekilde, yöneticilerin sadece %29'u IoT stratejilerinin iş verimliliği artışına neden olmasını beklerken, fiili sonuçlar %46’sının verimlilik kazancı sağladığını gösteriyor.
Aruba’da pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı olan Chris Kozup şöyle diyor: “IoT’nin beklentileri aşan iş kazançları ile, iş dünyasının 2019’a kadar IoT’yi büyük oranda benimsemeye başlaması sürpriz olmayacaktır. Fakat bir çok yönetici IoT’yi işlerine nasıl uygulayacaklarından emin değiller, IoT’yi uygulamakta başarılı olanlar, bir rekabet avantajı elde etme açısından iyi konumlanmış oluyorlar.”
Global Organizasyonlar IoT’yi nasıl kullanıyorlar
Aruba'nın araştırması, farklı endüstrilerde IoT olgunluk seviyesinin değiştiğini göstermektedir. Aşağıdaki beş endüstri, IoT’nin benimsenmesinde lider konumdadırlar. Bunlar, odaklı ve kullanım senaryosu yaklaşımı ile IoT’nin benimsenmesinden somut ticari faydalar elde etmişlerdir.
Kurumlar verimlilik ve etkinlik için akıllı bir işyeri yaratıyor:
IoT özellikli izleme ve bakım sayesinde Endüstriyel sektör, görünürlük durumunu ve iş verimliliğini arttıyor:
Sağlık sektörü, hastanın izlenmesini daha iyileştirmek, maliyetleri düşürmek ve yenilikçiliği teşvik etmek için IoT’yi kullanıyor:
Perakendeciler, kapalı alan lokasyon teknolojisini kullanarak müşterilerle etkileşime girmekte ve satışları artırmaktalar:
Hükümetler IoT’nin benimsenmesinde geride kalıyorlar, eski teknoloji ile boğuşuyorlar, ancak yine de maliyetleri düşürme konusunda fayda görüyorlar:
Veri Bağlamı ve Güvenlik Sorunu
Bu olumlu dönüşlerin yanı sıra çalışma, BT liderlerinin fark ettiği bir takım engellerin, IoT’nin daha fazla ticari etki yapmasını engellediğini de ortaya çıkardı. Özellikle, kurulum maliyeti (%36), bakım (%39) ve eski teknolojinin entegrasyonu (%39) önemli sorunlar olarak öne çıkıyorlar.
En göze çarpan nokta da, çoğu IoT kurulumunda bulunan güvenlik hataları. Çalışma, organizasyonların %83‘ünün IoT’ye ilişkin bir güvenlik ihlali yaşadıklarını ortaya çıkardı. Katılımcıların yarısından fazlası, dış saldırıların, bir IoT stratejisinin benimsenmesi ve uygulaması için önemli bir engel oluşturduğuna dikkati çektiler. Bu, güçlü bir ağ erişim kontrolü ve politika yönetimi üzerine kurulmuş olan bütüncül bir IoT güvenlik stratejisinin, sadece kurumları korumayacağını, aynı zamanda BT birimleri için güvenlik yaklaşımını da basitleştireceğini doğruluyor.
Verileri alma ve etkin bir şekilde kullanma yeteneği, Kevin Ashton tarafından “Nesnelerin Internetini belirleyen şey” olarak tanımlanıyor, ancak bu, global organizasyonlar için açıkça başka bir zorluk olarak görünüyor. IoT’yi benimseyen organizasyonların yaklaşık tamamı (%98) verileri analiz edebileceklerini iddia ederken, katılımcıların tamamına yakını da (%96) bu verilerden değer yaratmada zorluklar olduğunu düşünüyorlar. Şirketlerin üçte birinden fazlası (%35), kurumsal ağlardaki verileri ayıklamamakta ve analiz etmemekteler, bu nedenle iş kararlarını iyileştirebilecek bilgilerden yoksun kalmaktalar.
Kozup şöyle diyor, “IoT, dağıtım, ölçek ve karmaşıklık açısından büyürken, ağı ve cihazları korumak için uygun güvenlik yöntemleri ve daha da önemlisi, elde edilen veriler ve anlayış da bunlara ayak uydurmalıdır. Kurumlar, daha net bir görüş kazanmak ve ofislerindeki IoT aktivitelerinin bir profilini çıkarmak için hemen harekete geçmezlerse, potansiyel olarak kötü amaçlı faaliyetlere maruz kalma riskini taşıyacaklardır. Aruba, müşterilerin tesislerindeki IoT dağıtımlarını hızla değerlendirmelerine ve olabilecek herhangi bir potansiyel tehdidi belirlemelerine izin veriyor.”
Ashton’ın bu konudaki son sözleri de şöyle : “1999’da ortaya çıktığından beri Nesnelerin Interneti ile alay edildi, eleştirildi ve yanlış anlaşıldı. Yine de biz ondan yirmi yıldan daha az bir süre sonra, on binlerce organizasyonun, kendi kendine giden otomobilleri, yolcuları algılayan metroları, telefonla ölümcül hastalıkları teşhis eden algoritmaları ve bir zamanlar imkansız olarak görülen başka pek çok teknolojiyi kullanarak yüz milyonlarca dolar tasarruf ettiği ve kazandığı bir dünyada yaşıyoruz. Gelecek çok daha şaşırtıcı şeyler vaat ediyor. Şimdi verebileceğimiz en önemli karar, nasıl bunun bir parçası olacağımızdır.”
Araştırma yöntemi
Kasım ve Aralık 2016’da toplam 3,100 BT ve iş dünyası kararı vericileri ile görüşüldü. Katılımcılar, en az 500 çalışanı olan, kamu ve özel sektörden ancak endüstriyel, kamu, perakende, sağlık, eğitim, inşaat, finans ve BT/teknoloji/telekomünikasyon sektörlerine odaklı organizasyonlardandı. Görüşmeler, doğru adaylara katılım şansı verildiğine emin olmak için, sıkı birkaç seviyeli eleme sürecinden sonra, hem online hem de telefonla yapıldı. Görüşülen katılımcılar şu ülkelerdendi: İngiltere, İtalya, Almanya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, Norveç, Türkiye, BAE, Suudi Arabistan, ABD, Singapur, Japonya, Avustralya, Hindistan, Brezilya, Meksika, Çin ve Güney Kore.
Bir Hewlett Packard Enterprise şirketi olan Aruba hakkında
Bir Hewlett Packard Enterprise şirketi olan Aruba, dünyanın her yerinde her boyuttan kuruluşa yeni nesil ağ çözümleri sağlamada önde gelen bir tedarikçidir. Şirket, işleri ve kişisel yaşamlarının her yönü için bulut temelli iş uygulamalarına güvenen son nesil mobil kullanıcılara hizmet etmeleri için organizasyonlara destek oluyor.
Daha fazlasını öğrenmek için Aruba’nın sitesini ziyaret edin: http://www.arubanetworks.com. Gerçek zamanlı haberler için Aruba’yı Twitter ve Facebook’ta takip edin, mobilite ve Aruba ürünleri üzerine son teknik tartışmalar için şu adreste Airheads Social’i ziyaret edin: http://community.arubanetworks.com.